Gulumsemek
Gülmek bulaşıcıdır ve bulaştığı zaman insanı sağlıklı tutan bir eylemdir. ’’Çok güldüm, kesin başıma bir şey gelecek.’’ dediğimde; başıma gelen şeyin sağlık olduğu bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçektir. Kendimi daha mutlu hissediyorum, vücudum için yararlı salgılar çalıştırmaya başlıyorum, bedenimde yoğun bir enerji açığa çıkartıyorum, bağışıklık sistemimi kuvvetlendiriyorum, hastalıklara karşı daha dirençli bir hale geliyorum. Gülmek, serotonin hormonumu çalıştırıyor, yorgunluğumu, gerginliği mi yiyip bitiriyor. Gülmezsem, gülümsemezsem bu nimetlerden mahrum kalıyorum.
Kendime gülebiliyorsam, kendimle dalga geçebiliyorsam, eğlenebiliyorsam, kendim olma yolunda önemli bir başarı elde etmişim demektir. Kendi yaşamımı çok ciddiye alırsam, yaşamımın liderliğini yapamaz hale gelirim, öğrenme yolunda olmayı bırakırım ve bir kalıp içine girmeye çalışırım. Bilgisayar gibi kendimi programlarım, o zaman en ciddi hastalık olan mükemmelliyetçilik hastalığına yakalanmış; yaşamın keyfini, oyunun kendisinin güzel olduğunu, mutluluğu, süreçte olmayı, kendimle barışık olabilmeyi, gülmeyi kaçırmış olurum.
Yaşamı yargılamadan devam etmedir gülümseyebilmek.
En gerçekçi gülmeyi çocuklar öğretirler bize çünkü çocuklar hiçbir zaman maskelenmiş bir ifade ile gülmezler, gülerken yaşamın en gerçekçi ve mutlu tarafı olan anda kalmayı yaşarlar. Bu olgunluk, güçlülük ve mutluluk sihridir. Çünkü gülmeyi seven insan olgun insandır, gerçek güç esas ondadır.
Gülümsüyoruz güçlüyüz. Gülümsemek şarlatanlık, karşı tarafı önemsememek değil, hayatı ciddiye almamak hiç değil. Asıl mesele her şeye rağmen o gülümsemeyi koruyabilmektir. Yaşam koşulları kötü olabilir,her şey yolunda gitmeyebilir. Şunu bilmeliyiz ki yaşamda her şeyi kontrol edemeyiz ve değiştiremeyiz ama yaşamımızdaki anlamı değiştirmek bize aittir. Hadi! Sende kendin için bir şey yap, bu anlamı, gülen yüzünü göstererek değiştir. Bu sihrin sana,çevrene ve aile bireylerine dokunmasına izin ver...
