BLOG / Psikolog Tayfun Doğan
Tayfun Doğan
Psikolog


Tayfun Doğan hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayın

Oniyamoni

Yazar:Tayfun Doğan - 28.08.2017 | Okunma Sayısı: 1863

Kullan-at kültürü ve alışveriş bağımlılığı...Teknolojinin ilerlemesi ile adeta küçük bir köy halini alan Dünya’da, global üretim ve alışveriş alanında hızına yetişilmeyecek değişimler oluyor. Bugün üretilen bir ürünün yerini daha ertesi gün olmadan başka bir ürün alıyor ve bugün aldığımız ürün eski olarak adlandırılıyor. Bizlerde bu baş döndürücü girdap içinde adeta kaybolurcasına tüm yaratılan tuzaklara esir düşüyoruz. Medya, internet ve sosyal ağlarda, hızla aldığımızı, hızla kullanıp, hızla atmamız gerekiyormuş gibi yanıltıcı ve kazanç sağlamaya yönelik algılar yaratılıyor. Ve bu algılar, kontrol mekanizmamızı kullanarak bizleri bir dizi olumsuz eylemlere sokuyor. İşte burada karşımıza bu eylemlerden biri olan Alışveriş Bağımlılığı’nı (oniyomani) ortaya çıkarıyor. Diğer bağımlıklara nazaran daha az önemliymiş gibi gözükse de, oniyomaniye karşı bir önlem alınamaz ise; bilinen geleneksel bağımlılıklar (alkol, uyuşturucu, sex) kadar yıkıcı, yıpratıcı ve kontrol edilemez olabiliyor.

Peki alışveriş bağımlısı olup olmadığımızı nasıl anlarız?
Oniyomani’yi, ihtiyaca ve alım gücüne bakmadan, herhangi bir şeyi satın almak olarak tanımlayabiliriz. Oniyomani hastalğına sahip insanlar satın almak istedikleri bir ürünün gerekliliğini çok sorgulamadıkları gibi sanki gerekliymiş gibi kendilerince mantıklı bir tavır içine girebilirler. Bazende sahip olduğu bir ürünün tamamlayıcısı olabilir düşüncesi ile kendilerince masum bir bahane bulabilirler. Bu davranışın akla uygunlaştırılan tavrı ise; “Bu bununla güzel olur”, “Buna ileride ihtiyacım olur”, “Bunun aynısı filancada da gördüm, bende de olmalı” vs şeklinde görülebilir. Alışveriş bağımlıları ayakkabı gibi tek tip bir ürüne odaklanabildikleri gibi, tüm alışveriş ürünlerine de yönelebilirler. Hastalıktaki temel amaç hep aynı. Bir madde alarak veya bir davranışta bulunarak ruh halimizi değiştirmeye, bununla teselli olmaya çalışmak...

Bazılarımız alışveriş alışkanlığını dışarıda tutabilir. Fakat bu ciddi bir akıl hastalığı sorunu belirtisi olabilir. Şüphesiz oniyomani’nin fiziksel etkileri uyuşturucu ya da alkol bağımlılığının etkileriye kıyasalanamaz gibi gözüküyor olsada, oniyomani’nin, kumar, sigara, iş ve seks bağımlılığından çok farkı olduğu söylenemez. Hannover Tıp Fakültesi tarafından 2015 yılında yapılan bir araştırmada, yetişkinlerin %7 sinin bir şekilde alışveriş müptelası olduğuna işaret ediyor. Avrupa ve Amerika’da alışveriş bağımlılarının sayısının özellikle gelişen teknoloji ve satın alma kanallarının artması ile birlikte son 20 yılda belirgin bir şekilde arttığı belirtiliyor.
Alışveriş yaparken farkında olmasak da oniyomani bizleri büyük borçların altına sokabilir, hayat düzenimizi bozabilir ve yakınlarımızdan bile uzaklaştırabilir…
Bizler dürtülerimizin önüne geçemiyor ve alışveriş yaparak mutlu olmaya çalışıyoruz. Ve karşımıza alışveriş bağımlılığı, “dürtü kontrol bozukluğu “ olarak çıkıyor… Çocukluk döneminde ailemizden yeteri kadar ilgi ve sevgi görmediysek, bunları beklediğimizde önümüzde ekonomik nedenler konulduysa yada göstermedikleri ilgi ve sevgiyi hediyelerle alışverişlerle doldurmaya çalıştılarsa, bilinçaltımız ilerleyen yaşlarda ebeveynlerimiz yerine alışverişi koyuyor ve tedavi edilmezse bağımlılık şeklini alıyor.

Peki nasıl önlem almamız gerekecek?
Oniyomani’ye sahip insanların alışveriş yapma isteklerinin önce nedenlerine inmek gerekiyor. Tedavi edilmediği sürece hızla büyüyen bir hastalık olan oniyomani, tedavi süresi geciktikçe tedavisi daha zor bir hastalığa dönüşebiliyor. Bu yüzden öncelikle alışveriş bağımlılığımızın ciddi bir problem olduğunu kabul etmemiz ve buna sahip olduğumuzun/olabileceğimizin bilincinde olmamız gerekiyor. Bu problemi kendimizde fark ettiğimiz anda hemen psikoloğa başvurmamız ve gerekli telkinler için tedavi sürecinizi başlatmalıyız. Bu süreçte alışveriş merkezlerinden uzak durup, alışveriş ile ilgili planlarımızı temel ihtiyaçlar üzerine kurgulamalıyız. Bu konuda bir takım duyumlar alıp doktora danışmadan kesinlikle ilaç kullanmamalıyız. Etrafınızdaki insanların yapmış olduğu alışverişleri dikkate alarak onların çılgınlığına dahil olmamalıyız. Hayat arkadaşımıza ve bizimle birlikte yaşayan aile üyelerine sorunu açık bir şekilde anlatmalıyız ve bu süreçte desteklerini almalıyız. İhtiyaçlarımızın dışında fazladan hiçbir şey almamaya özellikle dikkat etmeliyiz ve insanlardan bağımlılık hastalığı ile ilgili yardım istemeyi ise asla ihmal etmemeliyiz… Asıl ihtiyaçlarımızı tespit edip o ihtiyaçların giderilmesi yönünde harcamalar yapmalıyız. Kendimizi üzgün , endişeli ve mutsuz hissettiğimiz zaman alışveriş merkezlerine yöneliyorsak, farklı deşarj olma yöntemleri geliştirmeliyiz. Ve bu konuda hassas isek kesinlikle tek başımıza alıveriş yapmamalıyız. Ve en önemlisi kendimizi bir başkası ile kesinlikle kıyaslamamalı, herkesin kendi gücüne göre alışveriş yapması gerektiğini unutmamalıyız.